Konuşmasına şu ifadeyle devam eden ‘’YALIM’’ “139 milletvekilinden oluşan kendilerinin uzmanlık dalları ile alakalı bir ‘Ekonomi Masası’ kuruldu. Buna her alanda uzman olan arkadaşlarımdan, 20 kişiden oluşan… 20 kişiden bir tanesi de benim. Ben de ulaştırma sektöründe uzman olduğumdan dolayı hem Genel Başkanı’mız hem de Faik Öztrak ve diğer yetkili arkadaşlarımızın tavsiyesiyle ‘Ekonomi Masası’nda ulaştırmadan sorumlu kişi olarak ben görev yapıyorum. Yaklaşık 1 buçuk aydır bu görevdeyiz ve de 1 aylık çalışmalarımızın sonucunda, her 3 ayda bir sizlerle paylaşmamız gereken raporlar var. Her 3 ayda bir bugün gerçekleştirdiğimiz toplantıyı yapacağım. Tayyip Erdoğan’ın bizim bütçe konuşmalarında yaptığımız açıklamalardan sonra, çok değerli AK Parti’ye oy veren vatandaşlarımız. Bugün böyle düşünürsünüz yarın doğrulara yürürsünüz, bize veya başka bir partilere oy verirsiniz ama doğruları bilmenizi istiyorum.”

“VATANDAŞIN VERGİSİNİ BU 5’Lİ ÇETEDEN KURTARACAĞIZ”

“Bugün ülkemizin hazinesine kene gibi yapışan 5’li bir çete var. Bu 5’li çeteden, biz bu memlekette sizlerin ödediği vergileri, biz iktidara geldiğimizde kesinlikle kurtaracağız. Bu kesinlikle el koyma değil. Bu bir, hiçbir zaman bir AK Partilinin, doğru düzgün namusuyla iş yapan bir işverenin malına el koyma değil. Böyle bir şey yok. Bunu Sn. Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı yanlış yansıtıyor. Doğruyu anlatmak adına özellikle bu konuya girdim. Biz ülkemizdeki 83 milyonun ödediği, vatandaşın ödediği verginin kesinlikle son kuruşuna kadar sahip çıkmak adına bu 5’li çete dediğimiz, bu kişilere verilen, haksız yere ve de başlangıçtan itibaren yapılan anlaşmalardaki, sözleşmelerdeki haksızlıktan dolayı bizim hazinemize kene gibi yapışan bu sistemi düzelteceğiz.”

“22 MİLYAR DOLARLIK BU YATIRIMI BİZ DEVLETLEŞTİRECEĞİZ”

“Bunu nasıl yapacağız? Çağıracağız bu vatandaşları, ne kadar masraf ettiniz? Şu kadar. Biz bunları 
devletleştireceğiz. Yani Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, yapım aşamasında olan 1915 Çanakkale Köprüsü ve de Kuzey Marmara Yolu ve buna bağlantılı diğer yollar. 6 büyük ana yatırım, toplam bedeli 22 milyar 367 milyon 926 bin 380 Dolar. İşte bu yapılan yatırım, sizlerin ödediği vergiden, yaklaşık 15 ile 29 yıl arasında işletme süresi var, 10 kat 15 kat, hatta Zafer Havalimanı bu da var geri devletleştireceğimiz projelerin içerisinde, 35 kat bakın. Bir iş yaparsınız, manavsınızdır, gidersiniz biber alırsınız, domates alırsınız, patlıcan alırsınız satmak için pazar pazar veya mahalle arası dolaşırsınız. Bir risk alırsınız. Çürüme bedeli, azalma bedeli vesaire… Ama öyle bir anlaşma yapmışlar ki geçse de parasını alıyorsun, binse de parasını alıyorsun. İşte bu yapılan anlaşmalardan dolayı hazinemize kene gibi yapışan 22 milyar Dolarlık bu yatırımı biz devletleştireceğiz.”

“MALINA EL KONULACAK LAFINA İNANMASINLAR”

“Buradan AK Partiye oy veren, özellikle iş veren kardeşlerime söylüyorum. Hiç kimse namusluysa, işini düzgün yapıyorsa, hiçbir zaman korkmasına gerek yok. Cumhuriyet Halk Partisi geldiğinde kesinlikle biz tüm kesimlerin oy versin vermesin, haklı olan namusuyla gereğini yapan herkesin yanındayız. Onun için Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıltmasıyla AK Parti’ye oy veren, özellikle iş veren kesimin fabrikasına, malına el konulacak lafına inanmasınlar. Buradan basın aracılığıyla bunu özellikle belirtiyorum. Biz sadece 5’li çete dediğimiz bu 6 ihalesi yapılan projelerin, sizin ödediğiniz vergilere ve hazinelere kene gibi yapıştığından dolayı bunu   devletleştireceğiz. Tabi ki onların ödediği rakamları da bilir kişiler tarafından hesaplatıp, haklarını verip bu olayı kökünden çözmüş olacağız.” 

“ERKEN SEÇİM İSTİYORUZ”

“İlk önce şunu söyleyelim Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve de onun küçük ortağı, Sn. Devlet Bahçeli, sizlerden biz ben acil şekilde milletin bu buhrandan çıkması adına sandık istiyoruz. Yani erken seçim istiyoruz. Açık ve net 

söylüyorum. En kısa zamanda, 2021 yılında Haziran veya Kasım ayında erken seçim istediğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Biz ülkenin bu buhrandan çıkması için gereken tüm altyapıyla, gereken tüm  kurmaylarımızla hazırız, biz bu buhrandan Cumhuriyet Halk Partisi olarak Millet İttifakı olarak kurtaracağımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.” 

“BUHRANDAN ÇIKIŞ İÇİN NE YAPMALI?”
“Ekonomi masası olarak çalışmalarımız hakkında bilgilendirme yapmak istiyorum. İktidara adayız, erken seçim istiyoruz. Peki diyeceksiniz ki, özellikle sayın basın mensupları veya bizi izleyen tüm Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Millet İttifakı’na oy veren vermeyen, tüm vatandaşlarımız soracak, ‘İyi güzel de siz erken seçim istiyorsunuz, peki bu ülkeyi yönetebilecek misiniz veya yönetirken ne yapacaksınız, biz bilgi almak istiyoruz’ diyorlar. Nasıl yöneteceğimizle ilgili ana hatlarıyla dört aşamalı bir açıklama yapmak istiyorum. Buhrandan çıkış için ne yapmalı?

DÖRTLÜ AYAK:
1. Hukuk Devleti ve Demokrasi
2. Üreten Türkiye
3. Güçlü Sosyal Devlet
4. Sürdürebilirlik”
“Buhrandan çıkış için ne yapılmalı? Türkiye 2018’den bu yana ciddi bir buhranın içerisinde yaşamaktadır. Bu dönemde devlet hem ekonomik kriz hem de sistem krizi içerisine girmiştir. Dolayısıyla buhrandan çıkış için hem devlet sistem krizini hem de ekonomi krizini koordineli bir şekilde çözecek politikalara ihtiyaç vardır. Son dönemde buna salgının da etkileri eklenmiştir. Metal yorgunu uçağı, eski kaptanı ile tutup yardımcı pilotları değiştirerek güvenli bir şekilde uçurmak mümkün değildir. Yani uçak eskimiş yorulmuş, metal yorgunu haline gelmiş ancak ana pilotu da tutuyorsunuz, Recep Tayyip Erdoğan’ı tutuyorsunuz, ekonomiden sorumlu Bakan Berat Albayrak’ı değiştiriyorsunuz. Böyle bir çözümle yola gidemeyiz. O uçak uçuş yaptığında güvenli değildir ve de güvenli olmadığını görüyorsunuz sadece sanal, 1 haftalık bir dönemde döviz durdu, tekrar eski yerine
geldi. Onun için o kaptan değişecek, o kaptan. Bunun içinde tekrar söylüyorum, biz erken seçimi özellikle talep ediyoruz.” 

“SİYASİ AHLAK YASASI’NI ÇIKARACAĞIZ”

“Stratejinin ilk ayağı olan hukuk devleti ve demokrasiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Devlet krizini sonlandırmak ve ekonominin önünü açabilmek için güçlendirilmiş, demokratik parlamenter sisteme geçiş acilen zorunludur. Kuvvetler ayrılığının denge ve denetiminin, iştiranenin güçlendirilmesi, yargı bağımsızlığı, devlet yönetiminde liyakat sisteminin tesis edilmesi bu çerçevede atacağımız en önemli adımlardandır. Bu adımlardan bazıları için yeni anayasa ve toplumsal mutabakat kesinlikle gereklidir. Ancak çok kısa sürede güveni arttırmak için atacağımız bazı adımlar şunlardır: 

1. Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkaracağız.
2. Seçim yasasını değiştireceğiz; Milletin vekilini, milletin seçmesini sağlayacağız.
3. Sayıştay’ı gerçek işlevine kavuşturacağız.
4. Ulusal Vergi Konseyi’nin Başkanı, muhalefet partisinden olacak kesin hesap komisyonunu
kuracağız.
5. Akılcı, barışçıl ve gerçekçilikten sapmayan, uluslararası hukuka ve meşrutiyete önem veren bir
dış politika uygulayacağız. Dış politika iş veren ve de ihracatçımızın önünü kesmeyecek şekilde
olacaktır.”

“KAMU İHALE KANUNU’NU YENİDEN DÜZENLEYECEĞİZ”

“Bu birinci stratejiydi, ikincisi ‘Üreten Türkiye.’ Ekonomiyi krediyle şişirmeyen, şişirmeye dayanan büyüme stratejisini terk ederek yatırımı ve üretimi öne alan bir strateji benimseyeceğiz. Ülkenin küresel arenada yarışma gücünü arttıracak, reformları hayata geçireceğiz. Yeşil ekonomi ile dijital altyapıya ve dijitalleşmeye destek vereceğiz. Eğitim sistemini ideolojik vesayetten kurtaracağız. Yaşam boyu eğitimlere yeni işlere uyumu kolaylaştıracağız, eğitim politikasının milli bir politika olarak tüm paydaşlarla beraber yeniden oluşturacağız. Tüm OSB’lerde (Organize Sanayi Bölgesi) teknoloji lisesi kurmaya özellikle önem vereceğiz. Sağlık ve gıda gibi stratejik sektörlerde kendine yeterlilik ilkesini esas alacağız. Stratejinin üreten Türkiye ayağında hızla uygulayacağımız stratejiler ise şunlardır: 

1. Kamu İhale Kanunu’nu rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenleyeceğiz.
Bunun birinci örneği, Ankara, İstanbul yeni aldığımız belediyeler, Adana. Buralardaki Belediye
Başkanları’mız, şeffaflığı özellikle ihalelerde nasıl olduğunun tüm Türkiye’deki
vatandaşlarımıza göstermiştir.
2. Ekonomide ihracat odaklı ve katma değeri yüksek, üretime öncelik veren bir planlama ve
teşvik politikasını yaşama geçireceğiz.
3. Stratejik Planlama Teşkilatını kuracağız.
4. Yüksek Öğretim Kurumunu kaldıracağız.”

“ASGARİ ÜCRETTEN VERGİ ALINMAYACAK”

“Stratejinin üçüncü ayağı, ‘Güçlü Sosyal Devlet.’ Ekonomik ve sosyal konseyi düzenli aralıklarla toplayacağız. İstişare ile yöneteceğiz. Aile Destekleri Sigortası Kurumunu kesinlikle kuracağız. Asgari ücretten vergi alınmayacak. Bakın bu çok önemli. Eğer bugün asgari ücret 2 bin 825 değil de 3 bin 100 TL olabilirdi. Sn. Genel Başkanımız bunu özellikle belirti, işverenden vergi alınmasaydı, güle oynaya bugün asgari ücret 3 bin 100 TL olurdu. Hem iş veren kazanırdı hem işçi kazanırdı. Gelen yüksek ücretle de milletin harcayacağı parayla o vergiler tekrar devlete geri dönecekti. Onun için asgari ücretten vergi almayacağız. Emeklilerimizin büyümeden pay almasını sağlayacağız. Biraz önce emekli büyüklerimiz sordu, ne alacağız bize ne getirecek? En büyük dertleri haklı, ne yapacak yüzde 3 ile nereye varacak? Elektrik parasını mı ödeyecek, doğal gaz parasını mı ödeyecek?” 

“DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ KURUMLAR ÜZERİNDEN SİYASET GÖLGESİNİ KALDIRACAĞIZ”

“Stratejinin dördüncü ayağı, ‘Sürdürülebilirdik’ yani devamlılık.
1. Devlet ekonominin günlük işleyişine karışmayacak.
2. Ekonomide kuralları keyfi şekilde değiştirtmeyeceğiz.
3. Denetleyici ve düzenleyici kurumlar üzerinden siyaset gölgesini kaldıracağız.
4. Para ve maliye politikaları öngörülebilir olacak. Yani insanlar neye nasıl yatırım yapacağını, faizinin nerede olduğunu, aldığı kredinin garantili olup olmayacağını, önümüzdeki süreçte ne yaşayıp ne yaşamayacağını önceden görecek.
5. Küresel sermayenin risk iştahının ekonomik sermayemizi tehdit etmesini engelleyecek, makro ihtiyatı tedbirler çerçevesini paydaşlarla beraber, yani hükümette olan veya olmayan muhalefet olan tüm partilerle birlikte şeffaf bir şekilde oluşturacağız.
6. Borcun sürdürebilirliğine dikkat edeceğiz. Ödeyemediğimiz, borca ödeyeceğiz demeyeceğiz. Doğru planlama, doğru aylar vereceğiz. 
7. Dağlarımızın, ovalarımızın, ormanlarımızın, derelerimizin rant hissiyle talan edilmesine kesinlikle
izin vermeyeceğiz.
8. Anayasa değişikliğiyle sürdürülebilir yaşam anlayışı çerçevesinde, ekosistem hakkını anayasal
güvence altına alacağız.

Biz yukarıda ana hatlarıyla verilen bu stratejiler ile hem devlet krizine hem de ekonomik krize son
vereceğiz.”